Bir sergi hikayesi
Fotoğrafın efsanevi ustası Ara Güler, Arkas Sanat Merkezi’nin ev sahipliği yaptığı bir sergiyle birkaç gün önce “İzmir’e Merhaba!” dedi. Ustanın fotoğraflarıyla kurduğu muh... Devamı
1929 buhranı, genç Türkiye ekonomisinin dışa kapanmasına ve devlet eliyle milli bir sanayileşme sürecinin başlamasına da neden olacaktır. 1930 1939 döneminde, hemen her alanda gerçekleştirilen devlet yatırımları ile, genç Türkiye Cumhuriyeti, sanayileşme alanında ilk ciddi ve önemli adımları atacaktır.
1933 yılında futbol, güreş, atletizm ve yüzme sporcularından oluşan bir ekip ile birlikte yarışmalara katılmak üzere Rusya'ya seyahat eden İzmir Futbol Reisi Suad Yurdkoru, Moskova'da gördüğü Kültürpark'tan çok etkilenerek bir yıl sonra, Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığı dönemde, İzmir için bir Kültürpark projesi hazırlar. Böylece, projeye gönülden inanan Belediye Başkanı Dr. Behçet Uz'un önderliğinde, mühendis ve mimarlardan oluşan bir ekiple birlikte, Kültürpark'ı yangın yerinde hayata geçirmek üzere hummalı bir çaba içerisine girilir. Nihayet, 1 Ocak 1936'da Kültürpark'ın temeli atılır.
Genç Türkiye Cumhuriyeti için, özellikle 1930-1939 yılları arasında, her alanda yaşanan yeniliklerin ve gelişmelerin topluma aktarılması ve benimsetilmesi, çağdaşlaşmada ve ulus bilincinin, birlik ve beraberlik duygusun yaratılmasında oldukça önemlidir. Bu noktada devlet, sergi ve fuarların toplumsal ifade gücünün farkında ve en önde gelen destekçisidir.
"Cumhuriyet'in Vitrini İzmir Fuarı" Sergisi'nin bir başka önemli boyutu da "tasarım"dır. Bütünsel olarak değerlendirildiğinde, 30'lu yıllar (özellikle 1936'dan sonra) Fuar'ın tasarım açısından en tutarlı olduğu dönemdir. Batı'da modern mimarinin uluslararası üsluba dönüştüğü 1930'larda, "yeni mimarlık" anlayışı Cumhuriyet'in devlet politikası ile örtüşmektedir ve Türk mimarlarının eğilimi de modern mimari yönündedir. Dolayısıyla, her geçen yıl büyüyen ve zenginleşen ve önemli Cumhuriyet ikonlarından olan İzmir Fuarı'nın gerek mimari gerekse dekorasyon tasarımları da aynı modernist anlayışla hazırlanıyordu.
Sümerbank, İnhisarlar İdaresi vb gibi büyük devlet kurumları, İzmir Fuarı'nda yer almak üzere inşa ettirecekleri daimi pavyonların tasarımı için yarışmalar düzenliyorlardı. Döneme hakim mimari üslup ve anlayışı yansıtan bu pavyonların dekorasyonu için yine oldukça önemli ressam, dekoratör, seramik sanatçıları ve grafikerler görevlendiriliyordu. Bu anlamda İzmir Fuarı, dönemin önde gelen mimarları, dekoratörleri, ressam, heykeltıraş ve grafikerlerinin, hatta Güzel Sanatlar Akademisi öğrencilerinin çalışabilmeleri için önemli bir mekan olmuş, özellikle 30'lu yıllarda, dönemin önemli sanatçı ve mimarlarını bir araya getirmiştir.
Sergi'nin en önemli kazanımı, arşivlerde yer alan, Fuar'a ait dönemin fotoğraf, belge ve diğer kaynaklarının tek tek incelenerek tanımlanması olmuştur. Böylelikle "Cumhuriyet'in Vitrini İzmir Fuarı" Sergisi, yıllardan sonra ilk kez, Fuar'a ve Kültürpark'a büyük emekler vermiş olan mimar, mühendis ve sanatçıları eserleri ile tekrar buluşturmuştur.
Bu yıl, 81. kez kapılarını açan İzmir Fuarı için böylesi bir projeyi hayata geçirmemi sağlayan ve projeye olan inancı ile serginin en iyi koşullarda hazırlanması için her anlamda desteklerini benden esirgemeyen İzfaş Genel Müdür Vekili Sayın Mehmet Şakir Örs'e, Genel Müdür Yardımcısı Sayın Zeki Karatay'a, İzfaş Kültür Sanat ve Halkla İlişkiler ekibi ile grafikerlerine teşekkür etmek isterim. Hep birlikte İzmir'de, İzmir için güzel bir çalışmaya imza attık. Dilerim sergi, İzmir'de bir "Türk Fuarcılık ve Sergicilik Müzesi ve Arşivi"nin kurulmasına vesile olur.
Fotoğrafın efsanevi ustası Ara Güler, Arkas Sanat Merkezi’nin ev sahipliği yaptığı bir sergiyle birkaç gün önce “İzmir’e Merhaba!” dedi. Ustanın fotoğraflarıyla kurduğu muh... Devamı
Bu yazının başlıca gayesinin Türkiye’de sergicilik ve fuarcılık tarihi ile ilgili bir takım değerlendirmeler yapılırken doğru referans noktalarından hareket etmenin önemine dikkat çe... Devamı
Geçtiğimiz ay yayınlanan son romanı vesilesiyle, yazar/çevirmen Algan Sezgintüredi ile Kent-Yaşam okurları için, yazarlık, çevirmenlik ve İzmirli olmak üzerine keyifli bir sohbet gerçek... Devamı